koronavirüs’ün öğrettikleri

gönül karantinacılığı başta olmak üzere. böyle ve bunun gibi birçok geri zekalı halkımıza artık itibar etmememiz gerektiğini öğretti.

Evde de spor yapılabileceğini öğretti.

Canın sıkıldığı zaman dışarı çıkıp dolaşmanın ne kadar kıymetli bir şey olduğunu.

Bağlama çalmayı öğretti yeni bir enstrüman kazanmış oldum mutluyum

Yeni alınan Koronavirüs önlemi ile, virüs'ün iflah olmaz bir sanatsever olduğunu öğrendim. Link:

Koronavirüs bu halkın cahilliğini biraz hafife alıyor olabilir . Çünkü bu Halk bir şey öğrenemez

elimizin tersiyle ittiğimiz şeylerin aslında ne kadar da değerli olduğu.

Öğrenci evi - yurt > aile evi

(bkz: süngerden yapay amcık yapımı)

aga korona olan erkeklerin sperm kalitesini düşürüyormuş.. bünyeden bünyeye göre değişkenlik göstermekle birlikte kısırlığa bile sebep olma durumu varmış.. amk ben bunu pozitif olduktan sonra öğrendim birde iyice psikolojim bozuldu..

insanların ne kadar gerizekalı olabileceğini gösterdi mesela

Aileyle yaşamak çok zormuş.. Daha önce nerdeydin diye sormayın liseden beri yurtta kalan eve ayda bir misafir olarak gelen biriyim..

Kimlerin cahil olduğunu gördük çok şükür. Düğün yapmayı geçtim insanlar kaç gün kaç gece şenlik havasında merasim yapıyor, dürü götürüp getiriyor. Gerçekten kafayı yemişsiniz. Bunları bile bile yapıyorlar bir de.

El yıkamayı ve kolonyanın içilmemesi gerektiğini

Virüsten önce çantamda mutlaka dezenfektan bulundurur, toplu taşımaya bindiğimde, indiğimde elimi dezenfekte ederdim. Yanımda biri varsa, dalga geçerdi. Şimdi aklı olan herkes kullanıyor. Bir de biri maskeyle dolaştığında tüm gözler onun üzerinde olurdu. Şimdi maskesiz dolaşanların üstünde.

İnternetten alışverişin orta yaş ve üzeri yaşa sahip insanlar tarafından güvenli bulunmadığı ülkelerde internetin güven kazanmasını sağladı. Şuanlık en büyük etkisi bu oldu bence. Gözü açık, bir iş ayarlasam birşeyler yapmaya başlasam diyen arkadaşlar için güzel gelir kapısı olabilir.

Yaklaşık 7 gün önce falan pozitif olduğumu öğrendim ve o günden bu yana tat ve koku duyusunun esamesi bile yok.Doğayı ve yemeyi çok seven biriyim.Ne dışarı çıkabiliyorum ne de yediğim yemekten keyif alabiliyorum.Anladım ki normal yaşantımızda farkına bile varmadığımız bu küçük şeyler bize bahşedilen büyük nimetlermiş.Ağaçlık bir alana gidip toprağın ve etrafın kokusunu içime çekebilmeyi ve bunu hissedebilmeyi dört gözle bekliyorum.

Sarılmanın önemi. Hala anneme ve babama sarılamıyorum. Sevdiğim insanları öpemiyorum, ne olur ne olmaz düşüncesiyle. Geçen gün dayanamadım babama arkasından sarıldım sımsıkı, o da benim elimi tuttu :’( Normale dönülür mü bilmiyorum ama sevdiklerime sarılmayı çok özledim :(

- (#2370463)

hayatımda belli bir yer etmemiş insanların tek tek ayıklanması gerekliliği ve ayıklanma sonrası yaşanan hafifleme hissi.

Reklamlarda ünlüleri oynatmak gereksizmiş. Bir sürü ünlü COVID oldu, kimse dikine takmıyor. Hani ünlüleri çok seviyorsunuz..

Duyarsızlaşma denen bir şey var. Canlı canlı gördük. 1 vaka varken dükkanların yarısı kapalıyken, şimdilerde sokaktan bir kişi bile ayak çekmiyor.

Kardeşimi virüs çıktığından beri doya doya öpemiyorum,sarılamıyorum.. gerçi tek kardeşimde değil sevdiğim tüm insanlar için geçerli ve bu ufacık şeylerin önemini fazlasıyla öğrendim

Sıradan günlük yaşantımız bile çok değerliymiş meğer. Sürekli sarılıp öpüşen bir toplum olarak böyle bir virüs karşısında ne yapacağımızı şaşırdık. Bir de el yıkamayı 21. Yüzyılda öğrendik resmen olsun geç olsun güç olmasın.

nescafenin ambalajını kaşık olarak kullanmak hiç hijyenik değilmiş.

Sosyalliğin aslında ne kadar önemli olduğunu öğretmiştir şahsıma. Meğer konserler festivaller vb sosyal çevreyle eğlenebilmek büyük nimetmiş. Kısıtlanmadan birileriyle temas halinde olmak, sarılınca kalp atışlarını hissetmek, öpüp koklamak ruha en iyi gelen ilaçmış. Hep evde kalsam keske sadece ütopik bir düşünceymiş 3 günden fazla aynı oda içinde kalınca insan kafayı yeme eşiğine hızlı ulaşıyormuş.

daha iyi sabretmeyi öğretti.